Başarı için atılması gereken ilk adım insanın kendisini tanımasıdır. Kendisini tanımayan, kendi kabiliyetlerini fark edemeyen insanlar başarılı olamaz... kendi gücünün, kendi yeteneklerinin farkına varanlar, başarı için ilk adımı atmış demektir. Yaşadığımız dünyada, başarısız olan insanların çoğu; kendilerini okuyamadıklarından dolayı başarısız olmuşlardır... Başarısızlık; kendimizi tanımamamın bir neticesidir. Kendini tanıyanların, duygularını keşfedenlerin başarısız olması mümkün değildir. Bugün çoğu insanımız kendini keşfetmeden, kendini tanımadan arzu ve isteklerini kestirmeden hayata atılmakta, sadece bir meslek sahibi olmak için mücadele etmektedirler. "Ne olursa olsun, yeter ki bir işim olsun." mantığıyla hareket etmek; başarısızlığa davetiye çıkarmaktadır. "Ne olursa olsun" mantığıyla hareket eden çoğu insanımız şimdi mutsuz ve hayattan zevk almayan bir durumda yaşamaktadır. insan; kendini okumadan; kendini tanımadan hiçbir şeyi tanıyamaz, elde edemez... ins
Friedrich Hegel (1770 1831) Düşünce tarihinde rasyonalizmi doruğa ulaştıran ve tüm felsefesini üçlü kavramsal ayrımlara dayandıran Hegel en başa tüm gerçeklik dediği ideyi yerleştirmiştir ve idede hem gerçekler hem de kavramlar çakışmaktadır. Diyalektik düşünme yöntemine göre kurduğu sisteminde (mutlak idealizminde) her kavram gibi ide de üç kavramdan oluşur; mantıki ide, doğa ve ruh=geist. Yabancılaşma kavramını da ilk kez felsefi açıdan tanımlayan Hegel olmuştur. Ona göre insanlık tarihi, insanoğlunun yabancılaşmasının tarihidir.
Tinin Görüngübilimi adlı yapıtında, bilincin en alttan en yüksek düzeylere, yani felsefi bilinç düzeyine ulaşıncaya kadarki gelişimini; bilinç / öz-bilinç / us evreleriyle anlatan Hegel'e göre, insan düşüncesi İlk evrede yalnızca gelenek ve görenekleri izleyen törel bir yaşama bağlıdır (Aslında düşüncesiz bir yaşamdır bu İkinci evrede artık ilk yaşamdan kopuş, ona yabancılaşma söz konusudur; önceki
Bütün kadim dinler bu nasihati verir. Çok anlamı vardır. İnsan kendini bilerek evrenin işleme şeklini anlar, Tanrının varlığını kendinde hisseder. Diğer yandan ahlakçı bir söylemdir bu söz ve insan asaletinden dem vurur. Yani insan değerlidir ve insan gibi davranmalıdır. Kendini bilmeli, değerini anlamalı, onu hayvandan ayıran asalet özelliğinin hakkını vermelidir. Bu da ancak bilgelerin gösterdiği ahlak yolundan gitmek ile olur. Zaten bu kitabın konusu da budur. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]